Doğanın Bağrında Bir hafta Sonu Kampı




Şehir ne kadar sıkıcı olabilir ?

Yoruldum, şehrin keşmekeşinden,rehavetinin getirdiği basitlikten, kaslara, beyne ve ruha verdiği tembellikten, sıradanlık ve cesaretsizlikten sıkıldım. Uzaklaşmak istiyorum, şehri özleyerek yaşamak istiyorum.

Tek yolu var; Doğaya çıkmak...

Doğanın tadını almaya tam anlamıyla avcılık sayesinde başladım. Daha doğru bir tabirle yabanıl hayatın tadına vardım ve gerçeklerini görmeye çalıştım. Eli tüfeklilerden değil, ava traş olarak gidenlerden oldum. Vahşi yaşamı hissetmeye başladım. Ormanda yürümek, tertemiz havayı solumak, en değerlisi de tabiatın ilginç sessizliğini hissetmek ve o gizli yalnızlığını yaşamak... İnanın bana insanı öyle yeniliyor ve öyle dinlendiriyor ki. Şehre dönünce acımasız hayat savaşına umut dolu, güç dolu olarak başlamanıza yardımcı oluyor.

Buna bir kere alıştınız mı gerisi gelir. Siz gitmek istemezsiniz artık doğa sizi çağırır. İçiniz kaynamaya başlar, anılar sizi hareketlendirir ve karşı konulmaz bir istekle sırt çantanız sırtınızda kendinizi yollarda buluverirsiniz... Peki, doğru mudur bu şekilde yaşamak? Normal midir? Sırt çantası sırtında dağlarda bayırlarda olanlara nasıl bakılmaktadır?

Bunları önemsememek gerekir. Kim veya kimler için yaşadığımız değil, nasıl yaşamak istediğimizdir doğru olan.

Yabanıl ortamda yaşamayı anlatmaya, dilimin beynimin ve zamanımın yetmeyeceğine inanıyorum. Güzelliği ve gizemi bol olan bir şeyi anlatmak o kadar kolay değil bana göre. Bunu yaşamak gerek. Bu yüzden önce etisini şöyle bir hissettirebilmek için hafta sonu yaptığım bir kamp anımı anlatayım sizlere...

Kutsal Zafer Şahin - 1993




Fotoğraflarla Likya Yolu Macerası



          Türkan Sabancı Görme Engelliler Okulu önünde - 2008



          Birçok gazeteye ve derneğin haber sayfalarına haber olduk.



          Hasan öğretmenin objektifinden Faralya'da mola anı - 2008



          Yaşar



          Ömer



          Fatih



          Ali



          Emre



          Sağ tarafı yar olan bu rota sizce kaç zorluk derecesinde?



          Görme engelli izcilerimiz işte bunun gibi patikaları yürüdüler.